- Попълнете многоточията с правилната форма (положителна, отрицателна, положителен или отрицателен въпрос) на глагола „Мога да…“, като се съобразите и с подходящото глаголно време според смисъла:
- Ben Türkiye’de Türkçe’yi rahatlıkla öğrenebilirim.
- Sabah çok geç uyandım, derse ancak taksiyle yetişebildim.
- O kadar çok kar yağdı ki, yollar kapanаbildi.
- Yeğenim iki buçuk yaşında artık yemeğini kendi yiyebilir.
- Meşgül musunuz, gelebilir misiniz?
- Lütfen endişelenmeyin, evde tek başıma kalabilirim.
- Kendinizi çok güveniyorsunuz, ama yapabilir misiniz?
- O halterde dünya şampiyonu. 150 kiloyu kaldırabilir.
- Sana kızgınım, bir daha asla seninle konuşamam.
- Patron izin verdi, ama sence saat altıda çıkabilir misin?
- Çok hastayım, kapıyı açmak için bile kalkamam.
- Çok merak ettim dün onunla görüşebildin mi?
- Saatlerce çarsıyı dolaştı, ama uygun bir ayakkabı bulamadı.
- Sinemaya bilet bulamadık, biz de tiyatroya gittik.
- Gidip müdürle konuşalım, ama seni işe alır mı, almaz mı bilemem.
- Bilet bulamadı. Bu nedenle önümüzdeki bayram tatilinde bir yere gidemedi.
- Eşinle anlaşabilir misiniz?
- Haberin var mı, Sevgilin sinavı kazanabildin mi?
- Bu sabah geç kalkmış, bu yüzden işe zamanında yetişememiş.
- O bugün gelebilir mi?
- O bugün gelemez.
- O çok hızlı konuşuyor, sözleri anlayabildin mi?
- Çok merak ediyorum acaba yıllar sonra tekrar görüşebilir miyiz?
- Kendimi iyi hissetmiyorum, bugün erken çıkabilir miyim?
- Akşama misafir var, yarınkı sınav için yeterince çalışabilirim.
- Elindeki bakır işini yarına kadar bitirebilir misiniz?
- Emin misin bir ayda bu çalışmayı bitirebilirsin?
- Cem uzun süredir görmedim, acaba iyileşebildi mi?
- O son hakkında da 160 kiloyu kaldırabildi.
- Doktorlar onun hastalığına hala bir teşhis koyamazlar.
- Sakın üstüne gitme! Böyle durumlarda hiç konuşamazsınız.
- Bu valizler çok ağır tek başıma taşıyamazsın.
- Yemeğimi beğendiniz mi, sizinki gibi yapabildim mi?
- Dışarıda fırtına var. Elektrık uzun süre gelemez.
- Trafik çok yoğun. Filme zamanında yetişemeyiz.
- Figen çok değişmiş, sen onu tanıyamazsın.
- Selma’nın kızı çok hasta, bizimle sinemaya gelemez.
- Kusura bakmayın, size bu konuda daha fazla yardım edemem.
- Sanırım yarınkı partiye gelebilisin.
- Sinemanın önünde çok sıra vardı, ama yine de bilet alayabildik.
- Müzik dinleyerek ders çalışabilir misin?
- Yirmi yıllık arkadaşını tanımaz misın?
- Biz böyle bir evde oturamaz mıyız?
- Böyle basit bir konu anlatamaz mısın?
- Kaç yıldır nişanlılar hala evlenemez miydiler?
- Kahvaltı yapmadan dışarı çıkabilir miyim?
- Oysa ki çok kolay bir yemek, sen pişiremez misin?
- O kızdan çok hoşlanıyorum, benim için telefon numarasını alabilir misin?
- Önündeki kamyonete çarpmış, koskoca kamyoneti göremez miymiş?
- Sekiz yıldır fakültede okuyorsun, hala diploma alamaz misın?
- Borcunu bu ay ödebilir misin?
- Kalabalıktan hiç hoşlanmaz, bu nedenle maça gidemez.
- Ben annem buluşurum, ama kalabalıktan onu göremeyim.
- Bilgisayarım yavaş çalışıyor, ödevlerimi zamanında yetiştiremem.
- Dün ondan haber aldım, altı yılın sonunda diplomasını alamaz.
- Çok yemek yemiyorum ama yine de kilo veremem.
- Selim’i gördum, nihayet zayıflayabilmiş.
- Yeterince para biriktirdim, nihayet tatile gşdebilirim.
- Bizim şirkette bu yıl işler çok yoğun, bu yaz tatile çıkamayız.
- “Durustluk” konusunda kötü bir şöhretin var, onlar sana inanamam.
- Sizinle birkaç dakika konuşabilir miyiz?
- Sabahtan beri gölün kıyısındasın, hala bir balık bile tutmaz miydin?
- Ahmet Bey, oğlum çok hasta, bugün derse gelemez.
- Henüz karar vermedim. Bu yaz Alanya’ya gidebilirim.
- Bilim adamlarına göre önümüzdeki on yıl içinde İstanbul’da büyük bir deprem olabilir.
2. Попълнете многоточията с правилната форма на глагола „Мога да…“
- Ben elli kiloyu tek elimle kaldırabilirim.
- Bu kitabı yarım saatte okuyabilirim.
- Sen bu soruyu çözebilir misin?
- Murat buradan atlayabilir.
- Harun bu ağaca çıkabilir.
- İkinci dönem cumartesileri dersimiz olabilir.
- Pazar günü konsere gidebiliriz.
- Abim bu yaz tatilde bize gelebilir.
- Toplantıyı haftaya erteleyebilirler.
- Cuma günü çok meşgul olabilirim.
- Toplantıya ben de katılabilir miyim?
- İbrahim de bizimle gelebilir mi?
- Sözlüğünü ödünç alabilir miyim?
- Bugün biraz erken çıkabilir miyiz?
- Buraya oturabilir miyim?
- Benim resmimi çizebilir misin?
- Ben senin kalemini bulabilirim.
- Cengiz bu işi becerebilir mi?
- Siz bu yarışmayı kazanabilirsiniz.
- Sen bu metni Bulgarca’ya tercüme edebilir misin?
- Arif’i ancak sen ikna edebilirsin.
- Abim bu yaş pastayı tek başına yiyebilir.
- O, sizin gibi dans edebilir mi?
- Araba göle düşmüş. Sence onu çıkarabilirler mi?
- Yoğurt yerine kaymak kullanabiliriz.
3. Напишете въпроси към дадените изречения, за да поискате разрешение като използвате глагола „Мога да…“
- Anne, bu akşam sinemaya gidebilir miyim?
- Zeynep, tuzu verebilir misin?
- Şarj aletini kullanabilir miyim?
- Hocam, girebilir miyim?
- Bir tane çikolata yiyebilirsin
4. Преведете изреченията на български език
- Arif iki günde bütün evi boyayabilir. – Акиф за два дни може да боядиса цялата къща.
- Kardeşim iki yaşında ama yüze kadar sayabilir. – Брат ми е на две години, но може да брои до сто.
- Zeki bir yudumda iki litre su içebilir. – Зеки може да изпие два литра вода на един дъх (една глътка).
- Bu köpek çok akıllı. Her türlü eşyayı on dakikada bulabilir. – Това куче е много умно. Може да намери всяко нещо за десет минути.
- Emre elleriyle bu arabayı durdurabilir. – Емре, може да спре тази кола с ръцете си.
- Siz ne kadar derine dalabilirsiniz? – На каква дълбочина може да се гмурнете?
- Hedefi buradan vurabilir misin? – Оттук можеш ли да удариш целта?
- Bu kıyıdan o kıyıya kadar yüzebilir misin? – Можеш ли да плуваш от този до онзи бряг?
- Eksi otuz derecede denize girebilir misin? – Можеш ли да плуваш в морето при минус тридесет градуса?
- Bu çuvalları sırtında taşıyabilir misin? – Можеш ли да носиш тези чували на гърба си?
- Bugün erken yatabilirim. – Днес мога да си легна рано.
- İzinsiz gitmeyin. Babam kızabilir. – Не отивайте без разрешение. Баща ми може да се ядоса.
- Polis size bir sürü soru sorabilir. – Полицаят може да ви задава един куп въпроси.
- Bu gölde on kiloluk balık bile tutabilirsiniz – В това езеро може да хванете дори десеткилограмова риба.
- Yarın yağmur yağabilir. – Утре може да вали дъжд.
- Bu yıl tatilde Uludağ’a gidebiliriz. – Тази година може да отидем на почивка в Улудаг.
- Yarışmayı sen de kazanabilirsin. – Можеш и ти да спечелиш състезанието.
- Biz seninle anlaşabiliriz. – Ние с теб може да се разберем.
- Birinizi iki günlüğüne Ankara’ya gönderebiliriz. – Може да изпратим един от вас двамата до Анкара.
- Bu sefer saçlarımı çok kısa kestirebilir miyim? – Мога ли този път да подстрижа косата си много късо?
- Siparşleri salıya kadar bitirebilir misiniz? – Можете ли да завършите поръчките до вторник?
- Bugün müdür beye sorabilir misin? – Можеш ли днес да попиташ директора?
- Bilgisayarını kullanabilir miyim? – Мога ли да използвам компютъра ти?
- Biz Erkan’la dışarı çıkabilir miyiz? – Може ли да излезем навън с Еркан?
- Alo, Tarkan’la görüşebilir miyim? – Ало, мога ли да говоря с Таркан?
- Kitaplara adımızı yazabilir miyiz? – Може ли да напишем имената си на книгите?
- Seninle biraz konuşabilir miyiz? – Може ли да поговорим с теб за малко?
- Biz başlayabilir miyiz? – Може ли да започваме?
- Said bu şiiri ezberleyemez. – Саид не може да научи наизуст това стихотворение.
- Ben sabahları erken kalkamam. – Сутрин не мога да ставам рано.
- Recep’e güvenemeyiz. – Не можем да вярваме на Реджеп.
- Ben sana Bulgarca öğretemem. – Не мога да те науча на български език.
- Bu havada dışarı çıkamam. – Не мога да изляза навън в това време.
- Yakup hasta. Sizinle gelemez. – Якуп е болен. Не може да дойде с теб.
- Sen şimdi onu hiç tanıyamazsın. – Ти сега изобщо не го познаваш.
- Burası çok yüksek. Ben buradan atlayamam. – Тук е много високо. Аз не мога да скоча от тук.
- Bu saatte açık dükkan bulamayız.- Не можем да намерим отворен магазин по това време.
- Ben bu gömleği sana veremem. – Не мога да ти дам тази риза.
- Siparişleri yarına yetiştiremeyebilir. – Може да не успее да достави поръчките до утре.
- Ben bu yemeğin hepsini yiyemeyebilirim. – Не мога да изям цялото това ядене.
- Bundan sonra bir daha yürüyemeyebilir. – От сега нататък повече може и да не може да ходи.
- Sen benim arabayı süremeyebilirsin. – Може да не можеш да караш колата ми.
- İlk başta beni hatırlayamayabilir. – Може да не може да си ме спомни от пръв поглед.
- Bu yıl tatilde eve gidemeyebilirim. – Може и да не мога да се прибера у дома през ваканцията тази година.
- Polis hırsızı yakalayamayabilir. – Полицаят може и да може да хване крадеца.
- Feridun bu yıl üniversiteyi bitiremeyebilir. – Феридун може и да не успее да завърши университета тази година.
- Şevket yeni geldi. Ümit’i tanımayabilir. – Шевкет тъкмо дойде. Може и да не разпознае Юмит.
- Seni bir daha görmek istemeyebilir. – Може и да не иска да те вижда повече.
- Bize randevu vermeyebilir. – Може и да не може да ни даде час.
- Sınavdan sonra bize izin vermeyebilir. – Може да не ни пусне след изпита.
- Kiracı bu ay evi boşaltmayabilir. – Този месец наемателят може и да не успее да освободи къщата.
- Teklifimizi kabul etmeyebilirsiniz. – Може и да не се съгласите с моето предложение.
- Yarın kravat takmayabilirsiniz. – Може и да не слагате вратовръзка утре.
- Halit’in uykusu çok ağır. Bizi duymayabilir. – Сънят на Халит е много дълбок. Може и да не ни чуе.
- Bu akşam erken yatmayabilir miyim? – Може ли тази вечер да си легна рано?